Ali Kırkar, Ayfer Feriha Nujen, Ayşegül Tözeren, Burçin Tolga Yılmaz, Can Mustafa Özdemir, Caner Ok, Cavidan Sönmezoğlu, Derya Davulcu, Emin Önder Sertçelik, Engin Atmaca, Ercan Y Yılmaz, Erkan Karakiraz, Ersun Çıplak, Eylem Yurtsever, Gamze Andın, Gerçek İnan, Handan Akgün, Hülya Soyşekerci, İclal Öztaş Ayçelik, Murat Mahmutyazıcıoğlu, Nilgün Küçük Batman, Neval Turhallı, Orkun Eğilmez, Osman Göktuğ Türkmen, Özlem Şan, Seyhan Akıncı, Songül Çolak, Şengül Can, Talita Yalıtırık, Tuğçe Ayteş, Tülay Akyol, Yunus Kocatepe, Yusuf Turhallı.
Bu sayımızda bir sürü değişiklikle karşındayız sevgili okur. Öncelikle yeni yüzümüzü görünce çok korkmayacağın beklentisi içindeyiz. Okunabilirlik kolaylaşsın diye site tasarımımızda yeni şeyler denedik. Umarız seversin. Sana yine çok yoğun bir gündemin ortasından sesleniyoruz sevgili okur. Bir yandan bu yoğunluklar bir yandan yazmak ve yaşamak (ya da yaşayamamak) arasında bir yerlerde volta atmaklar bir yandan da geleceğin tarihine tanıklık etmekler... İşimiz çok zor anlayacağın sevgili okur. Aslında biraz düşününce seninkinden zor değil. Aynı tarihe tanıklık ediyoruz, aynı arafları voltalıyoruz, aynı cehennemdeyiz. Aynı güzel dünyanın düşlerini yeşertiyoruz. Biraz daha düşününce işimiz hiç zor değilmiş gibi. Sadece sokağa, yaşama bir adım atmak gerekiyor.
Yine bu sayımızda Günebakan konularımızı değiştirdik. Sanatın her alanına hitap edebilmek amacıyla artık yazar ya da şu sanat, bu sanat üzerinden değil de kavramlar üzerinden günebakmaya çalışacağız. İnternetin bize sunduğu nimetleri daha iyi kullanarak yeni metin tarzlarına, fotoğrafa ve diğer görsel-işitsel sanat üretimlerine (video art, kolaj, radyo tiyatrosu vb.) daha açık olmak için Günebakan konularını kavram olarak belirleyeceğiz. Örneğin bu sayımızda illüstratörlerimizden Yunus Kocatepe'nin Günebakan konumuz için çizdiği illüstrasyonu, Emin Önder Sertçelik, Handan Akgün, Şengül Can, Tuğça Ayteş ve Özlem Şan’ın fotoğraflarını da göreceksin. Sakın şaşırma! Yaniisi şu: Bu sayımızdan itibaren Çerçi'de başka anlatım olanaklarını daha çok arayacağız. Tabii bu daha önceden diğer sanatsal üretimlere açık olmadığımız anlamına gelmiyor. Ama eğer öyle bir şey çıktıysa davranışlarımızdan kendimizi yeniden ifade edelim burada: Çerçi Sanat bir sanat kolektifidir. Sanatın kolektif bir sürecin ürünü olduğuna inanır. Ve metinlerini bunun üzerinden oluşturmaya çalışır. Ve kapıları, birlikte üretmek isteyen herkese sonuna kadar açıktır. Bu yüzden sevgili okur, burada yeniden belirtmek gerekir ki; fayda var Çerçi Sanat ürünlerini beklemekte. Çerçi'nin iletişim adresi: iletisim@cercisanat.com'dur.
Günebakan konularında yaptığımız değişiklikler bağlamında bu sayımızın kavramı “Görmek”. Özellikle “Görmek”le bu kadar içli dışlı olduğumuz zamanlarda gerekli bir günebakma biçimi olduğunu düşündük “Görmek”in. Bakmak, görmek, görünürlük... Bunlar önümüzde sonsuz bir alan gibi duruyorken bir de tersinden; görmemek, görememek ya da gözle görmek gibi kavramları da sorguladığımız bir sayı var şimdi karşında. Çağrışımlar ve göz kırpmaları aynı zamanda... ya da Exupery'nin dediği gibi: İnsan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir. Gerçeğin mayası gözle görülmez. Yine hatırlatmakta fayda var ilerleyen zamanlarda bu kavramları senin de desteklerinle çoğaltmayı planlıyoruz sevgili okur. Bunu diyerek daha fazla konuşmadan sözü yeni sayıya bırakalım:
Bu sayıya bir tersten okumayla başlayalım. Tuğçe Ayteş’in geçmişten bugüne her şeyi gören göz olarak interneti ele aldığı yazısı, Tülay Akyol’un bir yanılsamadan yola çıktığı illüzyon üzerine yazısı, Gerçek İnan'ın şu sıralar vizyonda olan festival filmleri üzerine yazdığı yazısı, Gamze Andın’ın Cinayeti Görmek üzerinden fotoğraf ve yazı ilişkisini sorguladığı yazısı ve nihayet Özlem Şan’ın fotoğraf ve gerçeklik kavramlarını sorguladığı yazısının yanı sıra, Hülya Soyşekerci’nin Sadık Hidayeti’in Körbaykuş romanına yaptığı görsel okuma ve Ayşegül Tözeren’in Görsel Şiirin gelişimi hakkından yazdığı yazılar yer alıyor. Ayrıca şiirler, öyküler, hallaç ve çentik'te daha bir sürü metin... Anlayacağın sevgili okur Çerçi'de yine bir festival havası hüküm sürüyor.
Bu arada unutmadan ekleyelim:
1. Bilmiyorsan söyleyelim sevgili okur, Çerçi'nin bir blog sayfası var. İstersen eğer (link)'ten ulaşabilirsin. Yeni tasarımımızla artık Çerçi'nin blogunu sitemizden de okuyabilirsin.
2. Eğer derginin yeni sayısı çıktığında sana mail gelmesini istiyorsan yeni tasarımımızda ona da çare bulduk! E-posta aboneliği! Buraya abone olursan Çerçi'nin yeni sayısı çıktığında herkesten önce haberin olur. Arkadaşlarına caka satarsın.
3. Bir sonraki sayının Günebakan kavramı “Gökkuşağı” olacak. 28 Haziran'da düzenlenecek Onur Yürüyüşüne atfen böyle bir kavramla günebakalım dedik. Eğer Günebakan kapsamında bir metin göndermek istersen, sevgili okur, bu yazıyı bize iletisim@cercisanat.com adresinden gönderebilirsin. Hatta yazın Günebakan kapsamında olmayabilir onu da iletisim@cercisanat.com adresine gönderebilirsin. Hatta öylesine muhabbet etmek için bile iletisim@cercisanat.com adresine mail gönderebilirsin. Cevap verecek biri her zaman olur.
4. Bir de şöyle bir durum var: Sadece sonraki sayıya değil her sayı için Çerçi'nin illüstratörlere, fotoğrafçılara, müzisyenlere, tiyatroculara ihtiyacı var. Çerçi'ye böyle bir katkıda bulunmak istiyorsan eğer sevgili okur, yine iletisim@cercisanat.com adresinden “Selam :)” yazarak ulaşabilirsin. Cevap verecek biri her zaman olur.
Sevgiler, Selamlar
Çerçi Sanat.
*Kapak görseli, JR. http://www.jr-art.net/projects/portrait-of-a-generation