Göl kenarındaydı ilk gördüğümde.
Göl kenarında, yarı canlı bir tümsek. Yaprak yaprak, toprak toprak bilirim burayı. Onu daha önce görmediğimden eminim. Uzakta, çok net. Yarı canlı, hafif hafif inip kalkan. Belki de ölü, esintinin hareket ettirdiği bir kütle. Burada olduğumu bilmemeli. Sessizce, usulca, sezdirmeden yaklaştım. İnsan formunda. Arka çaprazındayım. Kımıldamadı. Hissetmedi mi? Umursamadı mı? Gölün titreşen suyuna uzattım başımı. Tam açılmayan, tam kapanmayan, adeta yarım göz kapakları, kirpiksiz. Dudakları ne bana ne diğerlerine benzemeyen bir şekilde, bir ucu daha kısa sanki. Kulakları ateşe tutulmuş, hemen ardından çekilmiş naylon parçaları gibi, kendi içlerine büzülmüşler biraz. Gözlerim yansımadan uzaklaşıyor, formun kendisinde. ...