Bir levazım sarayında çerçiyim.
Teşriflerim hep tehirli, mühtedi bir kozmonot gibi,
Her diyarda ayrıkotu yahut kandil çürüğü bir Kasımpatı.
Harfiyen ihmal edilmiş, telaffuzu eflatunlu
Bir şairim, infaz ettim şiirimi, pek buruktu,
Pek Mecnun’dum tahsillerim yarım Çerkez ağızlı isyankâr,
Teveccühü borç bilirdim, Dadaist bakkaliyemde yazılıdır efsunlu tarihim.
Çakıl taşlarımla eğlenirken, karanfil çiğnemekten çürümüş dudaklarımla
Abanoz yelkenlere asıldım.
Körpe kızlara hoyrat davranan bir Don Kişot gibi,
Yel değirmenine asılı çamaşırım ve boynumdadır urganım.
Fısıltı gazetelerinde fısıl fısıl çürüyor aklım .
Çukurcuma berberi kesti kulağımı, Van Gogh gibi kumral da değilim ki.
Esmerim, çulsuzum ve yalnızlıklarla imtihanlanmışım.
Çeşitli hezeyanlar. Do-re-mi-fa-sıl.
Lan ne şarkısı ...