Küsürlü hayatlar ardışık indirimli

Caner Ok
Küsürlü hayatlar ardışık indirimli

Küsürlü hayatlar ardışık indirimli

Derya Davulcu

Küsürlü hayatlar ardışık indirimli
koynunda yılan ve beslenme çantası


boynunun borcu hovardalıkla,


müteakiben bilmem kaç yılında


çok büyük günahlarla flört halindeki sadık efendinin


park ederdi zihnine acıkmış dekolteli salyangozlar


ve diyetteki  cilalı filler


takvimler yıl bilmem kaçı göstermiyordu ağır grevdelerdi,


kadınlar çocuklarını emzirmiyordu sadece şekerle besleniyordu


karaciğerleri rakıya hasret gürbüz çocuklar.


zeval zamanları komseriydim, çok cevvaldim cesur bir müneccimle çok


feci kavgalıydım papatyaları ve laleleri parktan yürütüp satan çingene yakınen ahbabımdı.

Ama,pek tabi, maalesef kafayı yemiştim,


kafayı bir öğlen yemeğinde spagettimle
ve sarışınlaşan sosumla  yemiştim.


spagetti western izlerken acıkmıştım ve yemiştim.
bilmemkaçıncı ganyanda , topallanan atın gölgesinde pişirmiştim
gittikçe kumrallaşan yazı,


oynaşım bana kızgındı, güneş bana kızgındı, ay geceyi dövmek için


güneşi hırpalıyordu şirretti o vakitler,
gece olmuştu aniden, ortalık el ve ayaktan ve protez sancıdan çekilmişti.


ölüler klas bayramlıklarını giymişti, cenazelerde türküler çalınıyordu,


kimse acının peşinde değildi, acı mangalda yanan kuzunun ciğerinde dağlanıyordu sadece

herkes zevklerin esiri olmuştu,


ben sigaram ve sadık abi, bankta oturuyorduk.


ne güzel öldü değil mi  yaz, biz onu alkole batırıp gömüyorduk,
hırkası ve ciğeri yırtıktı sadık abi’nin, tıpkı benim gibi kafayı yemişti , o da bir yaz günü

kafayı yemişti.
şu hasta şair de boşuna yazıyordu, elimle kolumla dürtüyordum onu :


kimse uzun şiiirleri okumazdı , uzun kadınların memelerinden ötesine


bakmadığı gibi
ben küsüyordum, küsmek en büyük iştigalimdi ; annemden öğrenmiştim böyle küsmeyi.


böğrümde kuruyan, pörsüyen hayat küsüratlıydı,
küsüratı atınca bir şey kalmıyordu, midem ağrıyordu,ruhum ağrıyordu, muhtelif yerlerim

sızlıyordu .


bu sefer tam kafayı yemiştim
afrikaya hiç gitmemiştim ama öpüştüğüm sivrisinekten sıtma mı kapmıştım.



başım dönüyordu, türbülanstaydım, sadık abi küfrediyordu.


dünyanın acısına ve de  iğfal edilmiş ruhuna, susmuştum, hadi gidelim sadık abi demeden

sadık abi’de gitmişti şairi alıp.