Yumru

Talita Yaltırık
yumru

yumru

Orkun Eğilmez


dile getirince bayatlayan sözler 
-ne güzel şeylerdi yalnız benim bildiklerim- 
yine muğlak 
dibi görünmüyor 
bir kuyu bir şehri sararsa şayet 
taşlar seker, bombalar yağar 
pastörize edilmiş yalnızlıklar 
oturmuş sesini ilikliyorum 
sahipsizliğini yürüyor 

elleriyle koşması zor iki ayaklıların 
ben yine bir ürpertiyle adını emekliyorum 
enflasyon çekmiyor burada 
reklam almıyor gazete köşeleri 
bir mecburiyeti biçiyorum 
pasaklar
parmak uçlarına sızıyorum 
her simada parmak uçları arıyorum  
altı delik bir sıfır’dan, sessiz harfleri topluyorum 
bir yirmilik diş oluyorum 
çocuklar sütü güğümlerden öğrenmeli 
sigara içmeyene neydi küllükler 
körler için gözlük camları 
ev eksiği var, adım başı ‘’iş adamları derneği’’ 
bugün, üzerime iki beden küçük 
boynun, ellerime çok beden büyük 
boynun, bir yuvarlağı ölçmek 
istasyonlarından başlamak 
bir şehri öğrenmeye 
bir rengi tanımlamak yutkunuşun 
dilimde yeşiller bitti 

 bekle diyorsun  
‘’çıkmaz ay’’ı bulacağız