Mavi En Sıcak Renktir'e sabahın erken saatlerinde aldığım biletle gidecek olmaktan duyduğum heyecanın, filmden çıktıktan sonra da sürmesini çok isterdim. Gönül isterdi ki hikâye örgüsündeki yaratıcı çözümlerden, dramaturjik güzelliklerden bahsedelim. Ancak öncelikle tüm bunları bir kenara koyup filmin genel çerçevesinden bahsetmeye başlamalı.
Film güzel, rahatsız edici yakın planlarla, aktüel kamera hareketleriyle heyecan verici bir açılışla iştah kabartmıştı aslında. Öyle ki güzel Adéle'in - filmin yüce baş kişisinin, bolonez soslu makarnayı iştahla yiyişinin estetize edilmemiş; çoğu izleyiciye itici gelecek planlarına (salya akma sahneleri de dahil olmak üzere) yer verilmesi epey ilginç kılmıştı ilk bölümü. Her ne kadar bizi uzun bir ...