incir ağaçlarının altındaki masada
bazen reçele bulanmış elleriyle bakarlardı
gördüğüm olurdu terzileri
her biri bana kumaş bana kader biçerdi
dal olmaya gelenler vardı içlerinde
gül vermeye yeltenen dikenlerim acırdı
kime teyellendimse bin sökük aramızda
tadını çıkaracağım bir yaz bulurum elbet
geceyi bölüşeceğim başkaca kumsallar
yorgunsa ikimizin kalbidir, durmalıyız
uluorta yaşanmıyor artık acılar
sonsuz bir boşluk bulduk içimizde
doldur doldur bitmeyen yalnızlık koyduk adına