Yağmurlu bir günde, “Sen Yağmur Dök”ü konuşmak üzere Kadıköy’de Cihan Mürtezaoğlu ile buluştuk.
Cihan Mürtezaoğlu’nu Anima, Ceylan Ertem, Pinhani, Kardeş Türküler, Yasemin Mori, Mabel Matiz, Gevende, Murat Çelik gibi isimlere gitarıyla eşlik etmesinden tanıyoruz. Ve arkadaşı Ezgi Altıner’le başladığı “Sen Yağmur Dök” projesi de var tabii.
Öncelikle yeni müzik oluşumun “Sen Yağmur Dök”ü kutlayarak başlamak istiyorum. İlk konserinizi 27 Mart akşamı 35 Gram’da verdiniz. “Sen Yağmur Dök” nasıl bir proje, kimler var, nasıl başladı?
Cihan: Ezgi Altıner ve benim projemiz. Ben bu oluşumda yaylı tambur ve gitarları çalıyorum. Ezgi Altıner de gitarist ve vokalist. Daha önceleri de birkaç şarkı yapmıştık ama öyle bekliyordu köşede. Künt’ün albüm Kayıtları bittiği gibi de vakit bulduk.
Ezgi Altıner’den bahsetsek biraz?
Cihan: Ezgi ve ben uzun yıllardır arkadaşız, Bilgi Üniversitesi Müzik Bölümü’nden. Beraber “Künt” grubundayız. Albüm kaydını bitirdikten sonra Ezgi’yle olan çalışmalarımız yer buldu, zaman buldu. Ezgi şu an bir kitap yazıyor, gerçeküstü tarzda bir roman. Aynı zamanda Künt’ün şarkı yazarlarından. Bunun dışında böyle çaldığı ettiği grup yok. Sen Yağmur Dök, onun ikinci projesi bu bağlamda. Söz yazarı olarak da çok başarılı, kendinden söz ettirecek!
Grubun adını çok beğendim ben! Nereden geldi bu isim?
Cihan: Bir şarkı yapmaya başlamıştık. O sıra Ezgi söz yazıyordu. Benden bir şarkı sözü istedi, “Oradan gidelim” dedi. Ben de “Sen yağmur dök” dedim. Şarkı yapıldı ve biz daha grup değildik. Grubun adıyla da şöyle garip bir şey oldu: 35 Gram’da çaldığımız akşam çok yağmur vardı dışarıda. O kadar ki, çalarken kendimizi bile duyamadık!
Bugün de aynı şekilde yağmur var…
Cihan: Evet. “Gökyüzü Ne Renkse O Renk” konserinde de benzer bir durum olmuştu. Konser günü, gökyüzü hiç almadığı renklere bürünmüştü.
Son zamanlarda neler yaptın; albüm, kayıt?
Cihan: Mabel Matiz’in son albümünde Can Güngör ile beraber aranjörlük yaptım. Bir de Künt’ün ilk albümünü kaydettik. Mabel Matiz konserleriyle bu ay oldukça yoğun olacağım.
Sen Yağmur Dök’ten albüm gelecek mi?
Cihan: Şu aralar kayıtlara devam ediyoruz. Henüz albüm fikri oluşmadı. İnternette paylaşım daha bize göre, bizi daha bağımsız kılıyor: bu his önemli.
Peki şarkıların yapım aşamasında sana neler done veriyor, nelerden besleniyorsun/besleniyorsunuz?
Cihan: Bitmek bilmeyen hüzün ve boşluktan… Ezgi ile ortak noktamız bu, hatta belki de bütün insanların ortak noktası.
Bu aralar neler dinliyorsun peki?
Cihan: Jacob Young, Eivind Aarset. Bir de müziğimi değil ama kendimi dinliyorum.
Türkiye’den beğendiğin isimleri söyler misin?
Cihan: Büyük Ev Ablukada -Prodüksiyon olarak da çok başarılı buluyorum-, Yasemin Mori, Korhan Futacı ve Kara Orkestra, Mabil Matiz. Mabel gerçekten çok özel bir şarkı yazarı.
Şu anda müzik yapmak isteyen, buna yeni başlayan, üreten bir kesim var. Bu kişilere ne gibi önerilerde bulunabilirsin?
Cihan: Uzun süredir bir hissim var. Zorlayarak, yapmak için yapmak ya da birilerine bir şey kanıtlamak için yapmasınlar. “İçindeki doneyi daha farklı bir enerjiye dönüştürebilmek için müzik yapmak” fikrinden yola çıksınlar.
Bu keyifli sohbet için çok teşekkür ederim.