Yarım saattir kırmızı odada olan Cafer sonunda dışarı çıkıp, oturma odasında heyecanla onu bekleyen Filiz’e seslendi:
“Aşkım, hadi içeri gel. Bizimkiler seni bekliyor. Heyecanlanma sakın, her şey yolunda, tamam mı?”
“Nasıl heyecanlanmam aşkım. Sizinkilerle tanışacağım. Bu çok önemli bir an.”
Kız arkadaşına sıkıca sarılıp, yanağına masum bir öpücük konduran Cafer, sevgilisinin elini tutarak onunla kırmızı odaya girdi. Filiz, topuklu ayakkabılarının tıkırtısıyla kırmızı odanın ortasına ulaştığında; tam altı gözün, sevgilisinin gözlerini de sayarsak sekiz gözün, onun üzerinde olduğunu fark etti. İster istemez heyecanlanmıştı; Cafer’in elini sımsıkı tutuyordu. Avuçları terlemişti. İkisinin de.
“Ta taaa; işte karşınızda: Aşkım, bitanem, her şeyim ...