Bugün işte son günüydü. Bir tek kendisi biliyordu, kimsenin haberi yoktu. Kimseyle vedalaşmadı, çünkü veda etmek geri dönmek içindi, o geri dönmek istemiyordu. Niçin geri dönsündü ki? Onu buraya bağlayan ne vardı? Burada, gittiğinde onu arayacak kimse var mıydı? Yoktu. Herkes kendi işine bakıyordu, aldığı parasına. Onlar da haklıydılar. İstemek için önce vermek gerekti. Gerek miydi? Bilmiyordu, aslında bütün bunlar boştu, daha yirmi gün öncesine kadar her şeyini paylaşmıyor muydu karısıyla? Yirmi gün önce her şeyini toplayıp gitmemiş miydi? Neden gitmişti? Şimdi bunu düşünmenin bir anlamı yoktu. Herkes fazlasını istiyordu, o kadar. Onlar kendilerine yazık ediyorlardı bilmeden, fazlasını almak mümkün ...