Akşama kadar uyudum. Arka balkona üç adım mesafede manzaramı yok ederek yükselen inşaatın gürültüsüne alışmışım. Betona sürten küreklerin, çalışan makinelerin, bağrışan işçilerin seslerinin arasından telefonun zilini duydum Simge. Unutup unutmadığımı sormak için aramışsın. Unutabilir miyim karıcığım? Benimle bu evliliği yürütemeyeceğini bile bile, boşanmış kadın olmanın kariyerine vereceği zararlardan korktuğun için uydurduğun masala beni ortak etmeye çalışmıyor musun iki aydır? Gidelim bakalım çift terapisine. Terapist hanım uygun görürse boşanalım; sen de çevrene sunacak, ayakları yere basan bir gerekçeye sahip ol.
Mutfağa gittim. Yulafı saymazsam yiyecek bir şey yok. Babam görmesin. “Biz bunu atlara yediriyoruz” diye bir başlarsa dilinden kurtulamam. Dolaptaki su ...