şimdi köpekbalıkları yüzdürürsün akvaryumunda
terlik altlarında aşk kâğıtları ezersin
ben tüllerde kelebek öldürürüm
bir damla su çeker seni
fallar ağrına ilaç olsun diye, kahve demlersin fincana
kavak yapraklarına pul yapıştırmayı denersin
zarlar havada döner
bal damlayacak sanırsın
bir tarafın git, bir tarafın kal derken
hem gidemez, hem kalamazken
bir dağınıklık belirir sesinde
balta yemiş ağaç gibi
sıkışır kalbin
bir kısalık bir uzunluğa eşitlenir etrafında
annen de bilmez ağrını
tıkırtılar
kağıt hışırtıları
fren sesleri
gelen giden insanlar arasında
kayboluverirsin