Bedenim hala soğuk. Günse ılıdı. Özlemime yenik düştüm. Gittim. Çukurcuma’yı tekrar dolaştım yabancı gözlerle. Bizim büfede soluklandım. Ara sokaklarında kayboldum. Çok sevdiğim o yokuşu, yeniden sevdim. Yorgun düşmüş ahşap evlerin serüvenlerini düşündüm. İçlerinden geçen hayatların yıllarında olmak istedim. Evimizin küçük sundurmasında annemin saksı saksı bahar çiçekleri. Kışları bazen iç delen küf kokusuna uyanayım. Geceleri babam cebinde leblebi tozuyla eve dönsün. Televizyon yayın bitti sinyali verene kadar bizde otursun mahalleli. Annemin küçük kümesinden yumurtaları aşırıp, mahallenin kedilerine içirelim. Sobaya odun kömür taşımanın zor geldiği, ayazın suratımı lime lime ettiği günler olsun. Ama her şey derin, samimi ve uzun olsun.
Kafamda ...