Bir çöp kamyonunun arkasından yürüyorum. Gürültüsünden yer titriyor, ayaklarım karıncalanıyor. Kulaklarım zangır zangır… “Yorganım hala sıcak mıdır?” diye geçiriyorum içimden. Sonra daha yüksek sesle “Yorganım hala sıcak mıdır?” diye tekrar geçiriyorum içimden. Böylesi tatmin ediyor, tekrar sormuyorum. Yamultuyorum ağzımı. Bu sabah bir çöp kamyonu da benim içimde olmalı. Halen ayılamamışlığın etkisiyle takılıyorum içimdeki kamyonun peşine. Şimdi diyorum kafadan akciğeri koy içine. Aklıma geliyor, hazır akciğerin yokluğunda kaygısız bir sigara yakıveriyorum. Paket şimdi boş. Sallıyorum onu da akciğerin yanına, göz kamaştırıyorlar. Şu anamı ağlatan böbrek taşlarını da atmayı ihmal etmiyorum tabi. “Oh be!” diyorum. Bu sabah tüm pisliklerden kurtulmalı. Kasabı görünce ...